"Bunu neden yapıyorsun? Neden bir hafta da olsa beni tanımaya çalışmak istiyorsun?" diye sordum merakla. Yanlış düşündüğümü söyleyip durması beni sinirlendiriyordu ve bunu anlamasını istiyordum. Omuzlarını silkti. Buna inat ben de omuz silktim. Beni sinir ederek benimle iddialaşması beni gaza getirmişti. Ona istediğini verecektim. "Tamam, dediğin gibi olsun. Ancak bir haftanın sonunda sana bu düşüncenin tam tersini ispatlarsam herkesin aynı olduğunu, kimsenin tanımaya değmeyeceğini kabulleneceksin." Kaybettiğimiz şeyler sadece zaman olacaktı. Bunu o da anlayacaktı. İki dakikada saçma bir iddialaşmaya girmiştik. "Tamam, anlaştık o halde." "Anlaştık."